Y ve Z jenerasyonlarının demode bir içecek olduğunu düşündükleri ancak son 5-10 yılda sık duymaya başladıkları gin (cin) ve gin içeren kokteyller aslında 70’ ler ve 80’ lerde de altın günlerini yaşıyordu. Sonrasında Vodka lobisinin de etkisiyle 90’ ların başından 2010 başına kadar unutulan ya da en azından geriye itilen bir distile içecek oldu. Geçmişten bu güne Hollandalılar tarafından bulunmuş ancak İngilizler tarafından ünlü edilip pazarlanmıştır diyebiliriz. Son 10 yıldaki özellikle İngiltere’ de tekrar başlayan gin trendinin altında pek çok sebep olmasına rağmen ana sebep yapımının kolaylığı. Ayrıca tüketici tarafında da içiminin rahat bulunması ve pek çok kokteyle baz olması sebebiyle 2020 sonunda İngiltere’ de İskoç Viski’sini tahtından edecek (en azından satış rakamı olarak) gibi gözüküyor. Hatta tüketim konusu öyle bir duruma geldi ki İngiltere Ulusal İstatistik Ofisi (Office for National Statistics) şişe ginin sıklıkla tüketilen bir ürün olduğuna karar vererek, enflasyon hesaplamasına dahil etti. 600’ den fazla marka ile İngiltere, dünyanın en büyük gin ihracatçısı konumunda. Onu sırasıyla İspanya ve ABD izliyor. Gin üretiminde İskoç Viskisi gibi sert kuralları olmasa da kabul edilen 4 ya da 5 farklı tip gin bulunmaktadır:

London Dry

Gin Türleri

Adından da anlaşılacağı üzerine İngiltere orijinlidir. Ancak tüm dünyada üretilmektedir. Genel olarak gin&tonic ya da martini de karşılaştığımız ve yoğun ardıç aromasını aldığımız gin tipidir. En ünlü markalar olarak Beefeater, Tanqueray, Bombay Sapphire’ den bahsedebiliriz. Bazı London Dry tarzı ginlerde distilasyon sırasında taze ya da kurutulmuş olarak turunçgil kabuğu eklenerek aromlandırıldığı görülmüştür. Ancak ekstra tatlandırıcı eklenmemektedir.

Markalar: Gordon’s, Tanqueray, Bombay Sapphire, Beefeater, Gilbey’s, Sipsmith

Plymouth

Gin Türleri

Plymouth teknik olarak gin olarak sınıflandırılmakta olup sadece bir  damıtımevi tarafından yapılmaktadır. Ünlü Savoy Cocktail Book’ ta gin olarak yer verilen üründür. Tadı London Dry tipi ginlerden daha bitter ve turunçgil aromalıdır. Bitişi ise daha bahartlı diyebiliriz. Bazı uzmanlarca Martini ve Negroni’ ye daha uygun olduğu belirtilmektedir. Ama genel olarak London Dry’ ın kullanıldığı tüm kokteyllerde kullanılabilir.

Markalar: Playmouth

Old Tom

Gin Türleri

London Dry’ ın daha “tatlı” bir akrabasıdır diyebiliriz. Distilasyon sırasında büyük oranda meyankökü eklenir. Daha zengin bir tat profiline sahiptir. Rengi önceki tiplerden farklı olarak Ramson Old Tom gibi şarap fıçılarında yıllandırılan ve karamel renginde olanları ile Hayman’ s gibi renksiz olanları mevcuttur. Pek çok uzman Old Tom tipi ginleri  Martinez kokteylinde  kullanılmasını tavsiye etmektedir.              

Markalar: Hayman’s, Ramson, Langley’s,

Genever (Dutch)

Gin Türleri

Yazımın başında da bahsettiğim gibi gin Hollandalılar tarafından hem de öncelikle medikal amaçlarla kullanılmak üzere üretilmiştir. Genever da bu ilk karışıma yakın olan ve listedeki diğer ginlerden farklı olarak  tahıl yerine malt ile yapılan bir gin tipidir. Dolayısıyla malt Genever tarsi ginlere daha koyu bir renk ve bitki aromalı viskilere yakın bir tad verir. Genel olarak sek ya da martiniye eklenerek içilmesi tavsiye edilir.

Markalar: Bols, Old Duff, Boomsma, De Borgen

New Western Style (International)

Gin Türleri

Son yıllarda ortaya çıkan bu tarz ginler diğer tiplerden farklı olarak ardıç aroması yerine başka  ve daha çok botanik aromalara yoğunlaşmışlardır. Bu da bu tipin gin olarak kabul edilip edilmeyeceği yönünde tartışma yaratmıştır. Modern kokteyllerde daha sık kullanılmaya başlamışlardır. Bu tipin en tanınınmış temsilcilerinin başında salatalık ve gül aromalarıyla Hendrick’ s gelmektedir.

Markalar: Hendrick’s, Monkey 47, Tanqueray Malacca